İzleyiciler

Contact

BANA ULAŞMAK İÇİN: mymyprincesss@hotmail.com/// Instagram: @myprincesss Twitter:@my_myprincess

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Erdek'ten Sevgilerimle....








Selam millet,
 tatildeyim diye sizi unuttuğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz...
tabiki burda netim olmadığı için cepten bağlanıyorum az biraz güncel olmaya çalışıyorum..
fotgrafları yükledim ama bazılarını bir türlü çeviremedim sinir etti beni...
idare edin...
Erdek'teyim bildiğiniz üzere..
Maya'yı da getirdik, 1 gün boyunca eve alışma sürecinde burnumdan getirdi ama artık alıştı, keyif onun şimdi :)

Güzel bir tatil yapıyorum...Yüzüyorum, eşimle bisiklete biniyoruz, geziyoruz, az biraz özlediğim yiyecekleri yiyorum ama abartmıyorum :)
 çünkü kilo vermeye başladım burda en iyi haber bu sanırım :)
buzunca bir süre buralardayım..
ankara'ya dönmeyi düşünmüyorum :))
geçen sene tatil yapamadığım için bu sene acısını çıkarmayı planlıyorum...
Keyfim yerinde yani..
Umarım sizinde öyledir...
Beni özleyin arada sırada yine burda olucam, izleme de kalırsanız çok sevinirim..
kendinize çok ii bakın...
Güzel bir hafta diliyorum...
Küçük mucizelerle dolu bir hafta olsun insallah...
Öpüldünüz..
Sevgilerimle...
MYPRİNCESS


9 Temmuz 2012 Pazartesi

Instagram Fotoları...








 ( beğendim bu filmi tavsiye ederim keyfle izleniyor)









Seviyorum..
Gün doğarken güneşin o huzur veren kırmızı halinin görmeyi..
Seviyorum..
Daralıp bunaldığımda doğaya bütün sırlarımı verip rahatlamayı,huzur bulmayı...
Seviyorum..
En çaresiz olduğumu zamanlarda, ne büyük çarelerle donatılmış olduğumu fark etmeyi..
Seviyorum..
Beni üzen kıran insanları affetmeyi..
Seviyorum..
Her şeye rağmen hayat güzeldir diyebilmeyi,gülümsemeyi...
Çiçekleri, yeşili, maviyi, kelebekleri, denizi, gökyüzünü ,bulutları..
Rabbimin yarattığı, "OL" deyip oldurduğu şeyleri..
Seviyorum

Beni takip etmek isterseniz
Instagram name: @myprincesss

Sevgilerimle...

6 Temmuz 2012 Cuma

BABALAR VE KIZLARI!! (Ağlama Garantili)




0 YAŞINDA


Baba :
Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı…
Gözleri de bana ne kadar çok benziyor…
Kızı :
Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek…

5 YAŞINDA

Baba :
Prensesim benim, güzel kızım…
Söyle bakalım baban sana ne alsın…¿

Kızı :
En çok babamı seviyorum…
Babam, niye annemle uyuyor…¿
Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin…

10 YAŞINDA

Baba :
Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız…¿

Kızı :
Ben babama aşığım…
Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim…
Babam bu ay harçlığımı arttırır mı…¿

15 YAŞINDA

Baba :
Ne kadar da çabuk büyüdü…
Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek…
Sanırım daha sert konuşmalıyım…

Kızı :
Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum…
Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum…
Ne zaman özgür olacağım…¿

20 YAŞINDA

Baba :
Artık sözümü dinlemiyor, benden giderek uzaklaşıyor…
Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii.
Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten…
Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor…

Kızı :
Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor…
Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli…¿
Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım…
Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!…

25 YAŞINDA

Baba :
Bir gün bunun olacağını biliyordum…
İşte evleniyor…
Zaten aramız eskisi gibi değildi…
Şimdi bir de kocası var…
Prensesim beni terk ediyor…:((

Kızı :
Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki…
Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor…
Kendi hayalindeki damat değil ya!…
Sanki birlikte yaşayacak olan o…



30 YAŞINDA

Baba :
Çok az görüşüyoruz. Daha sık bir araya gelsek ne iyi olur…
Hem torunlarımı da özlüyorum…
Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki…

Kızı :
Babamları da çok ihmal ediyorum galiba…
Yine telefonda çok üzgün geldi sesi…
Hafta sonu onlara sürpriz yapmak en iyisi…

40 YAŞINDA

Baba :
Kızım, benim entelektüel düzeyimi yeterli bulmuyor…
Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum…
Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim…
Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı…
Şimdi beni beğenmiyor…
Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim…

Kızı :
Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor…
Sürekli bir şeylerden yakınıyor…
Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama…
Ya ona bir şey olursa…¿
Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım…

45 YAŞINDA

Baba :
Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel…
Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı…
Onunla gurur duyuyorum…
Kızı :
Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim…
İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten…
Allah’ım onu benden alma!

50 YAŞINDA

Baba :
Dünyada mutlu kal kızım !…

Kızı :
Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım…
Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana…¿
Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol…
Ve hep yanımda olduğunu hissettir,
Ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesela…
Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım…¿

55 YAŞINDA

Kızı :
Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım…
Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim,
Çünkü “keşke”lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum….
Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni
üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu…¿

Babalar ve kızları, başka hiç kimsenin anlayamayacağı bir dili bilirler ve konuşurlar kendi aralarında. Kendilerine ait bir dünyaları vardır ve mutlu, huzurlu yaşarlar o dünyada.
Babasının kocaman elinin içine kendi minicik elini koyup güvenle yürür yolda küçük kız. Birlikte, baş başa, tiyatro oyunlarına giderler, sergilere, şiir ve hikaye yarışmalarına, İstanbul’u keşfetmeye, Boğaz’a, edebiyatla ve güzel kelimelerle anlatılan hayatın gerçeklerini keşfetmeye..
Yaşamı birlikte keşfederler babalar ve kızları.. Yıllar sonra yolda babasının elinden tutmuş giden küçük bir kız görürse eğer genç kız, ‘eski zamanları hatırlar, dolar gözleri..
‘Bana bir masal anlat baba’ der kız babasına, o da her gece yatmadan önce, kendi hayal gücünden çıkıp bütün dünyayı kapsayan, hayatı yansıtan masallar anlatır kızına. Elini tutar, uykunun sihirli ülkesine gitmesini beklerken..
39 derece ateşle yatarken, sayıklarken küçük kız yatağında, babası gelip ne kadar ateşi olduğunu anlamak için dudaklarını alnına dokundurur.. Küçük kız büyüyünce anlar ki hayatı boyunca bir daha hiç kimse onu aynı şefkatle öpemeyecektir. Bütün küçük kızlar babalarının prensesidir.
Genç kızın yüreği, tanıştığı bütün erkeklerden önce, herkesten en önce, babasına aittir. Babalar ve kızları, daha sonra hiç yakalayamayacaklarını bildikleri bir huzur ve güvenle yaslanırlar birbirlerine hayatta.
Baba bir sığınaktır kızı için, yaşamın fırtınalarından, yıpratıcı gerçeklerinden, canını acıtan bütün her şeyden uzaklaşmak istediği zaman sığınabileceği sessiz ve güvenli bir liman gibidir. Kızı hangi yaşta olursa olsun, çaresizlik içinde boğulurken dahi, elini uzatıverirse babasına, babasının elini tutacağını bilir. Asla bırakmayacağını da..




Güzel bir Cuma Günü'ne böyle açıklı bir yazı ile başlamak istemezdim ama ben ağladım sizde ağlayın :)) 
şaka şaka tabiki çok begendim , 
hemen paylaşmak istedim..
gözyaşlarıma hakim olamadım...
Ben hala babasına AŞIK hiç büyümeyen ufak bir kızım zaten.
Canım babam 2 aydır görmüyorum, mis kokusu burnumda..:(
bu hikayede üzerine bingo oldu yani...
"ANNE GEZİNDİĞİN BAĞ,
BABA YASLANDIĞIN DAĞ GİBİDİR! ne güzel demiş kim demişse dimi?
50 - 55 yaşındaki yazı özelikle krize soktu beni zaten :(((

şöyle ki;
üst tarafta yazanların bazıları bana uymuyor aslında...
çünkü ben asla ailemin sözünden çıkan asi bir evlat olmadım...
her zaman karşılıklı sevgi - saygı ve güven içerisinde olduk..
benim için herkesten önce Ailem geldi...
Ben babamın ve annemin değerini 15 yaşında da çok iyi biliyordum, şimdi de çok iyi biliyorum.üzmedim onları hiç..
hayattaki tek vazgecılmezimdir onlar benimm..
allah başımdan eksik etmesin..
bu yaşıma kadar ne annemi ne de babamı en ufak derecede kırmadım..kırılmadım..
bu yüzden vicdanım ve gönlüm çok rahat...
Lütfen sizde anne ve babanızın değerini onlar yanınızdayken bilin...
İş işten geçmeden..
Onlarla bol bol vakit geçirin, zaman ayırın..
Bu hikaye çok güzel bir mesaj veriyor...
Onlara  sizin için ne kadar değerli olduklarını  hissetirin lütfen...
Bizi büyütüp bu yaşlara getiren , her dediğimizi yapan bizi asla terketmeyen ailelerimize ne yapsak azdır..
Bir daha dünyaya gelirsem eğer, yine aynı anne ve babanın evladı olarak gelmek istiyorum...;)
Bu kadar duygusallık yeter...
 babama kavusuyorum haftaya...
artık benden iyisi yok...
Güzel bir hafta sonu geçirin...
sevgilerimle..

Günün sözü!
 En sevdiğim sözlerden biridir aynı zamanda!

"Savaşın tam ortasında ; Komutansız Kalmak gibidir Babasız Kalmak" :(







5 Temmuz 2012 Perşembe

BİR ÖMÜR [ 5 - 95 ] okuyun!

 

YAŞ 5
-Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim.

YAŞ 7
-Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim.
...
YAŞ 12
-Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim.

YAŞ 13
-Annemle babamın elele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu ettiğini öğrendim.

YAŞ 15
-Bazan hayvanların kalbimi insanlardan daha fazla ısıttığını öğrendim.

YAŞ 18
-İlk gençlik yıllarımın keder, şaşkınlık, ıstırap ve aşktan ibaret olduğunu öğrendim.

YAŞ 24
-Aşkın kalbimi kırabileceğini ama buna değer olduğunu öğrendim.

YAŞ 33
-Bir arkadaşı kaybetmenin en kestirme yolunun ona ödünç para vermek olduğunu öğrendim.

YAŞ 36
-Önemli olanın başkalarının benim için ne düşündükleri değil benim kendi hakkımda ne düşündüğüm olduğunu öğrendim.

YAŞ 38
-Eşimin beni hala sevdiğini, tabakta iki elma kaldığında küçüğünü almasından anlayabileceğimi öğrendim.

YAŞ 41
-Bir insanın kendine olan güveninin, başarısını büyük oranda belirlediğini öğrendim.

YAŞ 44
-Annemin beni görmekten her seferinde sonsuz mutluluk duyduğunu öğrendim.

YAŞ 46
-Yalnızca minik bir kart göndererek bile birinin gönlünü aydınlatabileceğimi öğrendim.

YAŞ 49
-Herhangi bir işi yaptığımdan daha iyi yapmaya çalıştığımda, o işin yaratıcılığa dönüştüğünü öğrendim.

YAŞ 50
-Sevgi, evde üretilmemişse, başka yerde öğrenmenin çok güç olabileceğini öğrendim.

YAŞ 53
-İnsanların bana, izin verdiğim biçimde davrandıklarını öğrendim.

YAŞ 55
-Küçük kararları aklımla, büyük kararları ise kalbimle almam gerektiğini öğrendim.

YAŞ 64
-Mutluluğun parfum gibi olduğunu, kendime bulaştırmadan başkalarına veremeyeceğimi öğrendim.

YAŞ 70
-İyi kalpli ve sevecen olmanın, mükemmel olmaktan daha iyi olduğunu öğrendim.

YAŞ 82
-Sancılar içinde kıvransam bile başkalarına basağrısı olmamam gerektiğini öğrendim.

YAŞ 90
-Kiminle evleneceğin kararının hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim.

YAŞ 95
-Öğrenmem gereken daha pek çok şeyler olduğunu öğrendim.

Dün sabaha karşı kendimle konuştum.
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
Yokuşun başında bir düşman vardı.
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum…


Gladyatör Sandalet Siparişim!!





Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye calısan bir akrep görür.
Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. 
Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya calışır ama akrep onu tekrar sokar. 
Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya calışan akrebi kurtarmaya calışmaktan vazgeçmesini söyler. 
Ama Hintli adam şöyle der: Sokmak akrebin doğasında vardır.
Benim doğamda ise sevmek var.
Neden sokmak 
akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?"

**********************************
VAyyyy be!!! Nasıl? Harika bir hikaye dimi???
Bayıldım!!!!
 Hemen paylaşmak istedim sizlerle..
Dün limango'dan sipariş verdiğim gladyatör sandaletim budur!
siyahı malesef yoktu...
çok seviyorum bu tarz gladyatör sandaletleri...
insallah benim palet gibi olan enli ördek ayaklarıma yakışır...
beklemedeyim..
umarım tatile cıkmadan önce yetişir...
kendinize iyi bakın...
sevmekten asla vazgeçmeyin...
sevgilerimle...
Myprincess

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Doğum Günü Hediyelerim Part 2 (son)



































Bu Hafta sonu ise kendimi ödüllendirdim kızlar ve kendime en güzel hediyeyi aldığım 
en favori parfümlerimden birisidir bu...
bıkmadım bu kokudan ,sıkılmadığım nadir parfümlerimden... 
*NARCİSO Rodriquez*



Duygularınız Sizindir Amaaa......!

♥Dünya'da en az 2 kişi sizi uğrunuzda ölecek kadar seviyordur.
Dünya'da en az 15 kişi uğrunuza ölmesede sizi seviyordur.
♥Biri sizin gibi olmadığı için size çok imreniyordur.
♥Sizin bir gülümsemeniz,size bakan bir çok yüzü aydınlatıyor.
♥Her gece birisi mutlaka uykuya dalmadan önce aklından sizi geçiriyordur.
♥Birisi için dünyalara bedelsinizdir.
♥Siz olmadan yaşayamayan en az 1 kişi var.
♥Siz sahip olduğunuz bütün özelliklerinizle kendinize özel ve eşsizsiniz.
♥Varlığından haberiniz bile olmayan biri,sizi seviyordur.
♥Dünyanın en büyük hatasını bile yapsanız,mutlaka bundan size yarayan birşey çıkar.
♥Bütün dünyanın size sırtını döndüğünü düşündüğünüzde,etrafınıza bir bakın..belkide sırtını dönen sizsiniz..?
♥Birşeyi elde edemeyeceginizi düşünürseniz ona asla sahip olamazsınız, ama kendinize inanırsanız er geç elde edersiniz.
♥İnsanların sadece iltifatlarını aklınızda tutun, kabalıklarını unutun.
♥Her zaman insanlara onlarla ilgili ne hissettiğinizi söyleyin, bilmelerini sağladıgınızda kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.
♥Gerçekten eşsiz bir arkadaşa sahip olduğunuza inanıyorsanız,bunu hemen şimdi ona söyleyin.
Çünkü hayat ertelemeye gelmeyecek kadar kısa...

**********************************

Yüreğimden kocaman bir merhaba herkese,
ardı arkası kesilmeyen doğum günü hediyelerimle yine karşınızdayım :)
bunlarda diğerleri, 
Benim twigy kampanyasında çok beğendiğim jelly sandaletlerimi sağolsun sevgili dostum yeliz doğum günü hediyesi aldı bana...
Çok ama çok rahatlar tavsiye ederim, 

Ayrıca Vip dükkandan yine benim beğendiğim 
Marie Posa kampanyasındaki uzun blazer ceketide  Çidoşcum aldı :) 

Taşlı babetlerimi kardeşim ebrucum almış...
inanılmaz rahatlar bugün hemen giydim bile :)

Taşlı el işlemesi çantam ise sevgili  blog arkadasım SWL ' in hediyesi..
kendi elleriyle işledi sağolsun...

yani anlayacağınız bu sene hediyeye doydum :)
bir kez daha bu kadar sevilmenin ve onurunu ve mutluluğunu yaşadım...
herkese çok tşk ediyorum...

Markafoni' de yeniden kampanyaya girmiş Twigy sabah gördüm, 
tükenmeden bakmanızı öneriyorum..
Kendinize çok iyi bakın, güzel bir gün geçirin...
ruhunuzu huzura kavuşturacak şeyler yapın bugün..
Hayat'a geç kalmayın..
Sevdiklerinize zaman ayırın...
Sizi kıskanan, aptal saptal konuşan gıcık tipleri, hayatınıza bir yararı olmayan gereksizleri anında şutlayın :)
ben öyle yapıyorum mesela..
Hiç muhatatp olmuyorum..
1 insanın SCR'sini 5 dk.da çözüyorum...
kimseye eyvallah etmiyorum..
 kelimelerimi bile haketmeyen insanlara saatlerce cümleler kurmaktan vazgeçtim.
işine geldiğinde arkadasım olan ve işine gelince selam verenlerle de hiç işim olmuyor :)))
"KİMSEYİ MUMLA ARAYACAK DEĞİLİM,
BENİ BULMAK İSTEYEN IŞIĞIMDAN TANIR!" ;)
Neyse çenem çok düştü çok öpüldünüz...
sevgilerimle...